NANCHANG, 25 Ağustos (Xinhua) -- İş insanı Emrah Hakan Çalışkan, Çin'in ünlü "porselen başkenti" Jingdezhen'de bulunan kalabalık bir seramik dükkanında, binlerce kilometre uzaklıktaki izleyicilerine canlı yayın yapabilmek için telefonunu sabitliyor. Narin bir mavi-beyaz fincanı ustalıkla telefonun kamerasına doğru kaldıran Çalışkan, izleyenlerine, "Bunların hepsi el yapımı parçalar. Bugüne özel canlı yayın indirimlerinden yararlanmak için hemen siparişinizi verin" diye sesleniyor.
Yayını yapan Çalışkan, Çin'in doğusundaki Jiangxi eyaletinin Jingdezhen kentinde, kendine seçtiği Çince "Haken" ismiyle tanınıyor. Çalışkan, yıllar içinde Jingdezhen seramiklerini Türk tüketicilerle buluşturan doğrudan e-ticaret kanalları kurmakla kalmadı, aynı zamanda Türk yaşam tarzı ve zevklerinden ilham alan tasarım değişiklikleri yaparak küresel pazarları hedef alan yeni ürünlerin şekillenmesine de yardımcı oldu.
Çalışkan'ın Jingdezhen ile arasındaki bağ 13 yaşında başlamış. Topkapı Sarayı'nda gördüğü kobalt mavisi bir vazonun Jingdezhen'den geldiğini öğrenen Çalışkan, ilgisini çeken bu kentin ismini hiç unutmamış. Çalışan, hayal gücünü harekete geçiren desenleri yıllar sonra bile hatırladığını söylüyor.
Seramiklere olan tutkusu nedeniyle Çalışkan'ın yolu 2012 yılında Beijing Dil ve Kültür Üniversitesi'ne düştü. Bir yıl sonra Çin'in Kuşak ve Yol İnisiyatifi'ni başlatmasıyla İpek Yolu'nun yeniden canlandığını hisseden Çalışkan, "O an, hayatım ve seramiklerim için mükemmel bir andı" diyor. Kısa süre sonra Jingdezhen'e giden Çalışkan, orada sadece hayalini gerçekleştirmekle kalmadı, aynı zamanda hayatının aşkını da buldu. Çalışkan'ın eşi Cheng Linyao, geleneksel mavi-beyaz porselen tekniklerinde usta bir sanatçı. Çalışkan, "O benimle kobalt mavisinin ince tonlarını, ben de onunla İznik seramiklerinin geometrik güzelliğini paylaşıyorum" diyor.
Çalışkan, başlangıçta ticarette zorlandığını, Jingdezhen'deki uzun üretim döngülerinin de bu zorlukları artırdığını ifade etti. Jingdezhen Uluslararası Seramik Fuarı'nın Kuşak ve Yol ülkeleri başta olmak üzere giderek artan sayıda uluslararası ziyaretçiyi çekerek yükselişe geçmesiyle işleri düzelmeye başlayan Çalışkan, ilk Çin porseleni ihracat siparişini 2015 yılında almış.
Çalışkan'ın ürünleri günümüzdeyse modern ticaret yollarını kullanan Çin-Avrupa yük trenleriyle Türkiye, Almanya, Fransa, İtalya ve ötesine ulaşıyor. Ancak Çalışkan için bu yolculuk, seramikleri batıya taşımaktan daha fazlasını ifade ediyor. Çalışkan, Türk mermer motiflerini Çin'e özgü geleneksel mavi-beyaz tasarımlarla harmanladığını, Rus matruşka bebeklerinden esinlenerek çay setleri yarattığını ve İtalyan tasarımcılarla işbirliği yaparak Morandi tonlarında porselenler tasarladığını söylüyor.
Çalışkan'ın hikayesi, Jingdezhen kentinin dönüşümünü de yansıtıyor. Bir zamanlar imparatorluk saraylarına özel porselenler tedarik eden Jingdezhen, günümüzde e-ticaret yoluyla küreselleşmiş bir pazara hizmet ederken, Çalışkan gibi girişimciler de Doğu ile Batı arasında köprü işlevi görüyor.
Çalışkan, "Jingdezhen'de fırsatlar daima yanı başınızdadır" diyor.■
