İSTANBUL, 25 Ağustos (Xinhua) -- Osmanlı sultanları bir zamanlar sofralarını altın, gümüş ve yaldızlı bakır kaplarla donatıyordu. Ancak 13. yüzyıldan itibaren Çin porseleniyle tanışmalarıyla saray sofraları bambaşka bir görünüm kazandı.
Topkapı Sarayı Müzesi Çin Porselenleri Uzmanı Ömür Tufan, Xinhua'ya yaptığı açıklamada, "Topkapı Sarayı'nın mutfak bölümündeki porselenlerin büyük çoğunluğu Çin üretimi. 13. yüzyıldan 20. yüzyılın başına kadar Osmanlı sultanları bu porselenleri yemek yerken, şerbet içerken kullanmış" dedi.
Tufan'a göre Çin porselenleri saraylarda hem sultanın sofrasında hem de mutfakta değerli ve birinci sınıf eserler olarak korunuyordu ve her zaman birinci sınıf gözde eserler olarak saklanıyordu.
Tufan, "Tüm bu porselenler 'beyaz altın' olarak biliniyordu. Sultanın yemek sofralarında kullanıldığında çıkarılır, kullanılmadığında ise altın, zümrüt ve elmaslarla birlikte hazine bölümünde saklanırdı" ifadelerini kullandı.
Tufan ayrıca, sultanların özellikle yeşil sırlı seladon porselenlere özel ilgi gösterdiğini kaydetti. Bu porselenler sadece güzellikleriyle değil, aynı zamanda herhangi bir zararlı madde temasında sırlarının renk değiştireceğine veya çatlayacağına inanıldığı için sultanın sofrasında güvenle kullanılabiliyordu.
Tufan, "Seladon, porselenler arasında en değerli olanıydı. Tabii daha sonra mavi, beyaz ve renkli porselenleri ve Yuan erken dönemden Çin hanedanlarının son dönemine kadar her çeşit Çin porselenini Topkapı Sarayı mutfaklarında görmek mümkün" diye konuştu.
Zamanla birçok porselen parça, Osmanlı zevkine uygun şekilde uyarlanarak sarayın yemek kültürüne entegre edildi. Tufan, "Bazı porselenler, özellikle kapaksız olanlar, tombak, gümüş veya diğer metallerden kapaklarla donatıldı. Şişeler bazen delik açılarak ibrik haline getirildi, küçük kaseler ise altın veya gümüş kafeslerle çevrilip buhurdan olarak ve gül suyu serpmek için kullanıldı ve tamamen Osmanlı yeme içme kültürüne göre yeniden işlevsel hale getirildi" diye belirtti.
Topkapı Sarayı Müzesi'ndeki Çin porseleni koleksiyonu, uzmanlar tarafından Çin dışındaki en büyük koleksiyon olarak kabul ediliyor ve yaklaşık 12.000 parçadan oluşuyor. Tufan, "Koleksiyon, Çin porseleni üretiminin kırılmamış bir kronolojik zincirini oluşturuyor, tarihsel açıdan benzersiz ve son derece önemli olarak değerlendiriliyor" dedi.
Türkiye bu koleksiyonu bu yıl açılması planlanan yeni porselen müzesiyle genişletmeye hazırlanıyor. Yeni müzede 4.500'den fazla porselen eser sergilenecek. Bunların arasında Yuan ve Ming hanedanlıklarına ait 1.442 nadir Çin porseleni de bulunuyor.■