CHENGDU, 12 Haziran (Xinhua) -- Çin'in güneybatısındaki Sichuan eyaletine bağlı Luzhou kentinin huzur dolu Ruifeng köyü artık günlük yaşamın parçası haline gelmiş benzersiz bir manzaraya ev sahipliği yapıyor. Türkiye'den gelen biri, köyün çeltik tarlaları ve sebze bahçelerinde yerel çiftçilerle yan yana çalışıyor.
Aslen İstanbullu olan Burak Anbar, burada sadece Çin'deki kırsal yaşamı kucaklamakla kalmamış, aynı zamanda kültürel alışveriş ve sevgiye dair inanılmaz bir hikayeye de esin kaynağı olmuş.
On yılı aşkın bir süredir Çin'de yaşayan Anbar, çektiği fotoğraflara kırsal yaşamın ruhunu yansıtarak çok sayıda takipçi edindi. En önemlisi de Anbar bu uzak diyarda sevgiyi bulup bir aile kurdu.
Anbar 2010 yılında Çin'e ilk geldiğinde 25 yaşındaydı ve bildiği Çince, Jackie Chan filmlerinden ve eski belgesellerden öğrendikleriyle sınırlıydı. Çin'e gelmeden önce Çin'in az gelişmiş bir ülke olduğunu düşünen Anbar, Çin'in doğusunda bulunan Zhejiang eyaletindeki canlı bir ticaret merkezi olan Yiwu'ya varır varmaz bu düşüncesinin ne kadar yanlış olduğunu anladı. Anbar, "Bu küçük kent, yabancılarla ve uluslararası restoranlarla doluydu. Bu benim için tam bir şok oldu" diye hatırlıyor o günleri.
Bu kentte onu kalbinden vuran şeyse, günlük hayatın sıradan kareleri oldu. Anbar, "Türkiye'de birbirimizin hatırını 'Nasılsın?' diye sorarız. Buradaysa insanlar 'Karnın aç mı?' diye soruyor. İçtenlikle sizinle yemeklerini paylaşmayı teklif ediyorlar" diyor.
Anbar, 2013 yılında müstakbel eşi Zhang Hongying'in Luzhou'daki memleketini ilk kez ziyaret etmiş. Anbar, "Bambularla örtülü tepelerde, doğanın tam içinde bir saat kadar yürüdük" diyor. Bu ziyaret sırasında tanık olduğu sıcak konukseverlik ve kırsal yaşamın sadeliği Anbar'ı derinden etkilemiş. 2014 yılında evlenen çift, gündelik yaşamlarında Türk ve Çin geleneklerini harmanlamaya başlamış.
2021 yılında Anbar ve eşi, daha basit bir yaşam sürmek amacıyla Luzhou kırsalına taşınmaya karar vermiş. Köye yerleşen Anbar, burada yaşanan dönüşümden çok etkilenmiş. Anbar, "Çin'in en ücra köylerinde bile yol, elektrik ve teslimat hizmetleri bulunuyor" diyor. Çinli çiftçilerin dürüstlüğünden ve kırsal yaşamın büyüsünden de çok etkilenen Anbar, "İnsanlar burada gündüz vakti kapılarını kilitlemiyor. Bayramlarda herkes komşularını evine davet ediyor" diye ekliyor.
Gerçeği tam anlamıyla yansıtmaya özel önem vererek çektiği kısa videolarla kırsal yaşamı anlatmaya başlayan Anbar, kısa sürede sanal dünyada ünlenmiş. Anbar, "Çinlilerin düşünce tarzını kavramanız gerek. Çapa kullanmadan çiftçilerin dilini anlayamazsınız" diyor. Artık her türlü çiftlik işinde ustalaşan Anbar, yerel lehçeyi de akıcı biçimde konuşabiliyor.
Canlı yayınlarında soya sosu, Sichuan tane karabiberi ve esmer şeker gibi bölgeye özgü ürünleri tanıtan Anbar, çiftçilerin piyasaya erişimlerini ve gelirlerini artırmalarına da yardımcı oluyor.
Çin'de "yabancı damat" olan Anbar, kültürler arası etkileşimde bir köprü olmak istiyor. Anbar, "Uluslararası sosyal medya platformlarında daha fazla video paylaşarak tüm dünyadan dostlara, Çin kırsalının güzelliğini keşfedip deneyimleme ve Çin'in kültür ve gelişimi hakkında bilgi sahibi olma çağrılarıma devam edeceğim" diyor. ■